YENİ NORMAL NE KADAR YENİ?

Maskeler takıldı, el dezenfekte edildi,  kılıçlar çekildi. Fiyatlar arttı, para azaldı derken kontrollü yeni hayata geçildi. Peki, bu hayat ne kadar yeni?

Bu hayatın ne kadar yeni olduğu sorusunu cevaplamak için çok eski zamanlara gitmemiz gerekiyor. Tarihteki ilk zamanlarda, yaptığım araştırmalar sonucunda, çıkan salgınların bir çoğu Avrupa’da çıkmış durumda. Bunların bazı nedenlerini sefalet, yoksulluk, hijyensizlik, bilgisizlik olarak sıralayabiliriz. Üstelik o zamanlar Avrupa’da salgının yayılma hızı, günümüze göre hayli düşüktü. Çünkü toplu taşıma, restoran(kapalı ortam) gibi salgının çok hızlı yayılmasına vesile olacak şeyler o zamanlar mevcut değildi. Buna rağmen, Kara Veba salgınının milyonlarca insanı öldürdüğü düşünülüyor. Fakat şimdi, salgının yayılma hızı çok daha hızlı. Ancak eski zamanlara kıyasla şimdiki insanlar, teknolojinin de yardımıyla salgından nasıl korunulabileceğini biliyorlar, bu nedenden dolayı da salgının hızı yavaşlatılabiliyor.

Peki, sizce yeni normal, ne kadar yeni?

Yeni normal, dünyada insanların aynı duruma düşmesine, hastalanmasına, ve ölmesine sebep olan farklı bir yaşantı şekli. Dünya çapında yeni normale göre artık dünya ekonomisi krizde, herkesin maske takması, mesafeyi koruması, ellerini sık sık yıkaması gerekiyor. Türkiye de de durum çok farklı değil.

Biraz düşününce, aslında yeni normalin eskiden hiçbir farkının kalmadığı ortada. Eskiden dünyanın bir kısmı sefalet içindeydi, şimdi dünya. Eskiden dünyanın bir bölümünde salgınlar çoktu, şimdiki salgın dünyayı etkiliyor. Eskiden insanların bir kısmı açlık içinde yüzüyordu, şimdi dünya.

Aslında dünya, hiç bir zaman değişmiyor. Salgınlar dünyayı, devrimler insanları değiştiriyor. Ancak tarihte, salgın hastalıklardan korunmanın yolunun hijyenden geçtiği bilinmez iken, insanlar temiz olmaları gerektiğini her zaman biliyorlardı. Eğer herkes bu kadar temiz olsaydı, dünya bu hale gelmezdi. Hem maddi olarak hem manevi olarak. Doğal afetler bu kadar çoğalmazdı. İklim bu kadar değişmezdi. Herkes eğer bunun bilincine varsaydı, dünya belki de daha güzel bir hale gelirdi. Ancak iyilik de kötülük de yaratıldı ve ilk yaratılan insan, kötülüğü seçti. Bununla beraber, insanların kötülüğe yatkın olduğu kanıtlanmış oldu.

İnsan her yerde aynı insandır; bir insanın yaratılışında asalet yoksa kâinatın tacını giyse yine de çıplak kalır. -Montaigne-

Dünyanın bize yaptığı salgın, sel gibi felaketleri büyütenler bizleriz. Bunun için ne 2020, ne de dünya suçlanabilir. Sadece insanların yaşadığı tarihsel değişimler, dünyayı değiştirdi. Yoksa dünya, her zamanki gibi aynıydı.

Son olarak, insanlar her zamanki gibi kendi çıkarları peşinde koşuyor, ve kimsenin sözünü dinlemiyor. Bu, eskiden devrimlerle, şimdi protestolarla kanıtlanmış bir şey. Kim güçlü, kim güçsüz kimsenin umurunda değil. Bu dünyada, lider olmadığın sürece senin de bir koyundan farkın kalmıyor. Sürünün başındaki kurt olmak istiyorsan da, önce kendini, sonra insanların senin hakkında söylediklerini yenmen gerekiyor. Dünya, bu haldeyken insanlar, sizce neyin kavgasını yapıyorlar? Elbette üstün olmanın. İnsanlar, ilk başlarda sadece ticaret yapıyorlardı. Onların elindekinin, karşısındakinden daha iyi olduğunu fark ettiklerinde de dünyada üstünlük varoldu. Peki, bu üstünlük nasıl varoldu? Kabil’in, Habil’den farkı neydi? Yoksa dünya, insanların her devirde farklı bir boyuta soktuğu, ancak hep aynı yerde takılı kalan bir yer miydi? Yoksa dünya, tüm varoluş gayelerinden öte, sadece üstünlük sağlamak için yaratılmış bir oyun muydu?

Üstün insan, kimsenin yolu üzerinde değildir. -Thomas S.Eliot-

İşte benim işte senin işte onun diye

Paylaşıyorsun hayatı üç kuruş sevginle

Ne? O da mı aldattı seni be?

Ee? Ne kaldı geriye?

-maNga- (Bir Kadın Çizeceksin şarkısı’ndan)

Dünya, bir labirent gibi. Hep değişik yerlerden geçseniz bile, sadece bir doğru var. Yanlışlar ise, labirentteki gibi fazla ve yanıltıcı. Sadece doğruyu bulmak bile bu kadar zorken, dünya neden bu hale geldi diye düşünmek herkesin hakkı elbette. Fakat her şeyden önce, bir yarıştasınız ve üstünlük sağlamak için, dünyadakileri sollamak zorundasınız. Bu yazıyı, şu kelimelerle bitirmek istiyorum:


Neden bu düzen böyle?

Neden herkes sahte?

Sonra, duracaksın, bakacaksın çaren yok,

Devam edeceksin yalandan yaşamaya… -maNga- (Bir Kadın Çizeceksin şarkısından)

YENİ NORMAL NE KADAR YENİ?” için 2 yorum

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın